Ümit Özdağ’ın tutuklanmasına siyasilerden ardı ardına tepkiler
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, 19 Ocak'ta düzenlenen partisinin il başkanları istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında sarf ettiği sözlere ilişkin başlatılan soruşturmada gözaltına alınan Zfer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın İstanbul Adliyesi'ndeki işlemleri tamamlandı. Savcılık ifadesinin ardından nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarılan Ümit Özdağ, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçundan tutuklandı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutuklanmasının ardından siyasetçilerden ardı ardına tepkiler geldi.
"Zafer Partisi Genel Başkanı Sn. Ümit Özdağ'ın tutuklanmasına ilişkin kararla adalet bir seyyar giyotin marifetiyle bir kez dahakatledilmiştir. Bir siyasi parti genel başkanını 5 yıl önceki sosyal medya paylaşımlarını gerekçe göstererek tutuklamak, demokrasinin de yargı bağımsızlığının da katlidir. Genel Başkan tutuklamak darbecilerin işidir. Mevkidaşını hapiste tutmak korkakların işidir. Rakibini tutuklatmak acizlerin işidir. Bu hukuksuz rejimle cesaretle mücadele edecek, ilk sandıkta bu düzeni değiştireceğiz."
"Hukuk tanımaz, zalim bir yönetim altında yaşıyorsanız; sağcı veya solcu, dindar ya da seküler olmanızın hiçbir farkı yoktur ve düşüncelerinizin bir önemi kalmaz. Onlar için önemli olan tek şey, kendilerinden olup olmadığınızdır. Eğer onlar gibi düşünüyorsanız, zengin ve özgür olabilirsiniz. Ancak onların fikirlerine karşı çıkıyor ve bunu dile getiriyorsanız, ya fakir kalır ya da tutuklanırsınız. Sayın Ümit Özdağ'ın tutuklanması kabul edilemez. Tekrar ifade ediyorum, toplumsal ittifakın tesisi elzemdir."
"Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ'ın tutuklanmasını kabul etmiyoruz. Herkes bunun yargıya siyasetin müdahalesi olduğunu biliyor. Bu uygulamaların altında imzası olan akıl elbet millet iradesine yenilecek ve o koltuklardan gidecek. Milletimize sözümüzdür."
"Son günlerde peş peşe yaşanan gelişmeler, adalet kavramını derinden yaralamaktadır. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği iddiasıyla tutuklanması, ifade özgürlüğü ve demokrasi ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Tutuklama, adaletin bir aracı olmalı, asla bir baskı veya susturma yöntemi haline gelmemelidir. Adaletin olmadığı yerde ne huzur olur ne de gelecek!"
"Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Özdağ'ın yanında, diktanın karşısındayız."
"PKK elebaşının mecliste davet edildiği bir süreçte Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ 'ın Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınması da, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan tutuklanması da yanlıştır, haksızdır, hukuksuzdur."
"Yazıklar olsun böyle hukuka böyle adalete yazıklar olsun. Artıkbu ülkede yaşama hakkımız kalmadı. Bu ülkede bir genel başkanı tutukladınız. Gelin beni de tutuklayın. Sizden KORKMUYORUZ."
Ümit Özdağ hakkında 19 Ocak'ta partisinin il başkanları istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözleri nedeniyle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan resen soruşturma başlatılmış, ayrıca "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçuyla soruşturma genişletilmişti. Ankara'da gözaltına alınan Özdağ, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne getirilmişti. Emniyetteki işlemleri sonrası Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen Özdağ, İstanbul Adliyesi'ne çıkarılmıştı. Özdağ, Terör Suçları Soruşturma Bürosunca ifadesinin alınmasının ardından "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan tutuklanması talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutuklanmasının ardından siyasetçilerden ardı ardına tepkiler geldi.
"Zafer Partisi Genel Başkanı Sn. Ümit Özdağ'ın tutuklanmasına ilişkin kararla adalet bir seyyar giyotin marifetiyle bir kez dahakatledilmiştir. Bir siyasi parti genel başkanını 5 yıl önceki sosyal medya paylaşımlarını gerekçe göstererek tutuklamak, demokrasinin de yargı bağımsızlığının da katlidir. Genel Başkan tutuklamak darbecilerin işidir. Mevkidaşını hapiste tutmak korkakların işidir. Rakibini tutuklatmak acizlerin işidir. Bu hukuksuz rejimle cesaretle mücadele edecek, ilk sandıkta bu düzeni değiştireceğiz."
"Hukuk tanımaz, zalim bir yönetim altında yaşıyorsanız; sağcı veya solcu, dindar ya da seküler olmanızın hiçbir farkı yoktur ve düşüncelerinizin bir önemi kalmaz. Onlar için önemli olan tek şey, kendilerinden olup olmadığınızdır. Eğer onlar gibi düşünüyorsanız, zengin ve özgür olabilirsiniz. Ancak onların fikirlerine karşı çıkıyor ve bunu dile getiriyorsanız, ya fakir kalır ya da tutuklanırsınız. Sayın Ümit Özdağ'ın tutuklanması kabul edilemez. Tekrar ifade ediyorum, toplumsal ittifakın tesisi elzemdir."
"Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ'ın tutuklanmasını kabul etmiyoruz. Herkes bunun yargıya siyasetin müdahalesi olduğunu biliyor. Bu uygulamaların altında imzası olan akıl elbet millet iradesine yenilecek ve o koltuklardan gidecek. Milletimize sözümüzdür."
"Son günlerde peş peşe yaşanan gelişmeler, adalet kavramını derinden yaralamaktadır. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği iddiasıyla tutuklanması, ifade özgürlüğü ve demokrasi ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Tutuklama, adaletin bir aracı olmalı, asla bir baskı veya susturma yöntemi haline gelmemelidir. Adaletin olmadığı yerde ne huzur olur ne de gelecek!"
"Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Özdağ'ın yanında, diktanın karşısındayız."
"PKK elebaşının mecliste davet edildiği bir süreçte Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ 'ın Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınması da, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan tutuklanması da yanlıştır, haksızdır, hukuksuzdur."
"Yazıklar olsun böyle hukuka böyle adalete yazıklar olsun. Artıkbu ülkede yaşama hakkımız kalmadı. Bu ülkede bir genel başkanı tutukladınız. Gelin beni de tutuklayın. Sizden KORKMUYORUZ."
Ümit Özdağ hakkında 19 Ocak'ta partisinin il başkanları istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözleri nedeniyle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan resen soruşturma başlatılmış, ayrıca "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçuyla soruşturma genişletilmişti. Ankara'da gözaltına alınan Özdağ, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne getirilmişti. Emniyetteki işlemleri sonrası Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen Özdağ, İstanbul Adliyesi'ne çıkarılmıştı. Özdağ, Terör Suçları Soruşturma Bürosunca ifadesinin alınmasının ardından "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan tutuklanması talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti.